Selülit deri altındaki yağ hücrelerinin bağ dokusunun zayıflamasına bağlı olarak gelişen ve sonrasında cilt yüzeyinde portakal kabuğu şeklinde görünüm oluşturan bir rahatsızlıktır. Genellikle en sık bacaklarda, kalçalarda ve karın bölgesinde gözlenen bu cilt deformasyonu birçok farklı faktöre bağlı olarak gelişebilmektedir. En sıklıkla fazla kilo alır verme ve obeziteye bağlı oluştuğu bilinmektedir, bununla birlikte yaş ve çevresel faktörlerde oluşmasında etkilidir. Selülit oluşumunun etkisini cilt üzerinden tamamen gidermek uzun bir süreç ve tedavi uygulamaları gerektirebilmektedir.
Genellikle selülit tedavisi ameliyatlı uygulamaları içermez bunun yerine kişisel sağlık uygulamaları ile belirli tıbbi uygulamalar etkili olmaktadır. Bacaklarda, kalçada, karın bölgesinde veya vücudun çeşitli bölgelerinde gelişen selülitler cilt sağlığına yönelik uygulamalarla tedavi edilmektedir. Bu uygulamalar içerisinde cilt bakımı, oluşumun geliştiği alandaki kas gruplarını çalıştıran egzersizler veya medikal masaj gibi uygulamalar yer alır. Ayrıca mezoterapi veya lazer uygulamaları birçok ameliyatsız teknik de tedavi anlamında etkin çözüm sağlamaktadır.
Selülit Nedir, Neden Olur?
Genellikle kadınlarda sıklıkla görülen selülit, cilt altındaki yağ hücrelerinin bağ dokusunun zayıflaması ile kombine şekilde gelişen bir durumdur. Bağ dokuların zayıflaması ile yağ hücreleri cildin üst tabakasına doğru itilmekte ve burada pütürlü bir yapı oluşturmaktadır. Selülit bakıldığında portakal kabuğundaki gibi lifli bir yapıyı içerir ve elle dokunulduğunda yapısı hissedilmekte ve anlaşılmaktadır. Genel olarak hormonal dengesizlikler, aşırı kilo alımı, hareketsiz yaşam rutini ve yaş gibi faktörlere bağlı şekilde cilt altında yağ hücrelerinin bağları zayıflayıp bu cilt rahatsızlığına sebep olur.
Selülite neden olan şeyler:
- Obezite
- Yaş
- Aşırı kilo alımı
- Kan dolaşım sorunları
- Hormonal ilaç kullanımı (doğum kontrol hapı vb.)
- Oturuş bozuklukları (uzun süre bacak bacak üstüne atma vb.)
- Hamilelik
- Genetik yatkınlık
- Sigara tüketimi
- Varisli damarlar
- Hareketsiz yaşam tarzı
Bu sayılanlarla birlikte streste hormonal dengesizlikler gibi problemlere dolaylı yoldan etki edebildiğinden bacaklarda yağ hücre bağlarının zayıflamasına neden olabilir. Ayrıca cilt sağlığı için önemli sayılan C ve E vitaminleri ve diğer vitamin ve minerallerin eksikliğinde de selülit tetiklenebilir. Bu vitaminlerin sağlanması önleyici ve koruyucu bir uygulama kabul edilebilir.
Selülit Nasıl Oluşur?
Cilt tabakası altında yağ hücrelerinin bağ dokusunu saran fibröz bantlar kilo alımı, kan akışı zayıflığı, yaş gibi faktörlere bağlı zayıfladığında selülit oluşur. Yağ hücrelerinin bağ dokusunu sarma işlevi olan bu bantlar zayıfladığında yağ hücreleri cildin üst yüzeyine doğru çıkarak pütürlü portakal kabuğu görünümü oluşmaya başlar. Ayrıca bu oluşum sadece bağ dokuyu saran bantların zayıflaması ile değil yağ hücrelerinin büyümesi ile kombine şekilde de gelişebilmektedir.
Selülit oluşumu yağ hücrelerinin büyümesine bağlı veya yağ hücre bağlarının zayıflaması ile gelişir. Bunun dışında bir de bakteriyel olarak gelişen selülit enfeksiyonu (iltihabı) bulunur, iltihaplı bir hastalıktır, ciltte kızarıklıklara sebep olur ve genelde yaygın olarak elde, ayakta, yüzde görülmektedir. İki durumda cilt rahatsızlığıdır, ancak biri iltihaplı bir cilt hastalığı olup yayılım gösterirken diğeri sadece ciltte deformasyona sebep olur, yayılım göstermez.
Kimlerde Selülit Görülür?
En çok kadınlarda ergenlik dönemi ile birlikte gelişen selülit, bununla birlikte düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam rutini, cilt sağlığına dikkat edilmemesi ve yaşa bağlı görülme sıklığı ve riski yükselmektedir. Kadınlar, sporsuz veya hareketsiz yaşayanlar, düzensiz beslenme alışkanlığı olanlar, az su tüketenler, cilt sağlığına dikkat etmeyenler selülit için en çok risk taşıyanlardır. En çok görüldüğü yaşlar ise genellikle 30-35 sonrasıdır, ancak oluşumunda yaş sadece bir nedenidir, genelde gelişimi cilt sağlığını etkileyen tüm durumların birleşimidir.
Genelde selülit sadece aşırı kilolularda görüldüğü zannedilse de birçok durumda zayıf kişilerde de gözlenmektedir. Zayıf kişilerde görülmesinin en büyük sebepleri arasında hamilelik sonrası cilt deformasyonu, hormonal dengesizlikler, doğum kontrol hapı kullanımı, sigara tüketimi ve kan dolaşımına bağlı sağlık sorunları sayılabilir. Tam olarak kesin olmasa da açık tenli kişilerde koyu tenlilere göre selülit gelişme riski daha yüksek olabilmektedir.
Hangi Bölgelerde Oluşur?
En çok üst bacak, kalça ve karın bölgesinde görülen selülit, bununla birlikte göğüslerde, üst kol ve alt bacaklarda da oluşabilmektedir. Genellikle hangi bölgede gelişeceği oluşum tipine bağlı olmaktadır, aşırı kilo alımına müsait olan bu bölgelerde kas zayıflığı olması dolaylı yoldan yağ dokusunun o alanda üst tabakaya çıkmasına sebep olabilecektir.
Erkekler anatomik olarak daha kaslı bir yapıya sahip olduklarından erkeklerde kadınlara göre selülit oluşum riski daha minimaldir. Ancak bununla birlikte erkeklerde de bazı faktörler neticesinde bu cilt rahatsızlığı gelişebilir. Erkeklerde en sık göbek bölgesinde, kalçalarda ve kollarda gözlenmektedir.
Kaç Derece Selülit Vardır?
Selülitin hafif, orta ve şiddetli olmak üzere üç derecesi bulunmaktadır, bunlar ayrıca 1. derece, 2. derece veya 3. derece selülit olarak da isimlendirilir.
1. derece (hafif) selülit, cilt yüzeyinde normal durumlarda anlaşılmaz ancak oluşum görülen deri kısmı sıkıştırılıp katlandığında portakal kabuğu yapısı fark edilmektedir. 1. derece selülitler hafif evrelerde olduğundan sağlıklı cilt bakımı, vitamin takviyeleri, su tüketiminin arttırılması gibi uygulamalarla en hızlı ve çabuk şekilde geçmektedir.
2. derece (orta) selülit, hafif evrelere göre daha anlaşılabilirdir, normal ayakta durulduğunda bacaklardaki selülit anlaşılabilmektedir. Bacak bacak üstüne atılması veya deri tabakasının sıkıştırılması ile oluşum çok daha fark edilebilirdir.
3. derece (şiddetli) selülit, ayakta iken, otururken veya yatarken her şekilde belirgin bir portakal kabuğu görünümü mevcuttur. 3. derece selülitler diğerlerine kıyasla ağrılara da sebep olabilmektedir. Ağrılı olabilen 3. derecedeki oluşumlar ayrıca lipödem olarak da isimlendirilir. Bu evredeki bir oluşumun tedavisi medikal ve tıbbi uygulamaları içermektedir, iyileşme süreci biraz daha uzun sürebilecektir.
Selülit Belirtileri Neler?
Farklı oluşum evrelerine sahip selülitin; elle hissedilen pürüzlü cilt yüzeyi, bakıldığında fark edilen çukurlu ve çıkıntılı yapılar, cilt renginde değişiklik ve ağrı hissi gibi belirtileri anlaşılabilmesi için yeterli olmaktadır. Daha uygun tanı ve teşhis için bir dermatolog hekime danışarak destek alınabilir.
Genellikle semptomlar herkeste aynı olmayabilir, kimisinde ayakta dururken belirtileri çok açık bir şekilde fark edilebilirken kimisinde sadece bacak bacak üstüne atılması gibi durumlarda anlaşılabilir. Oluşum hangi evrede olursa olsun belirtilerinin fark edilmesi ile uygun sağlık önlemlerinin alınması ile kalıcı cilt sorunlarından korunulmuş olur.
Selülitin Zararları Neler?
Genel olarak selülit genel sağlığı etkileyen zararlı bir oluşum değildir, ancak ilerleyen evrelerinde (lipödem) ağrılara sebep olabilmektedir. Lipödem evresinde ayrıca ciltte oluşan bu yağ dengesizliği durumu, o bölgede kan dolaşımını da belli oranda azaltarak farklı cilt sorunlarının gelişmesine neden olabilir.
Kadınlar genellikle dış görünümünü oldukça önemsemektedir. Bu açıdan özellikle yaz aylarında selülit psikolojik olarak kişiyi olumsuz etkileme, sosyal anksiyete veya kıyafet tercihlerini kısıtlama gibi zararlı etkilere sebep olabilir. Bu mental olarak zararlı etkileri kişiyi sosyal hayattan izole edip özgüven düşüklüğü, motivasyon eksikliği gibi durumlara neden olabilecektir.
Selülit Nasıl Önlenir, Ne İyi Gelir?
Selülit genel bir cilt hastalığı olduğundan cilt sağlığını iyileştirmeye yönelik tüm uygulamalar iyileşme sürecinde destek sağlayabilmektedir. Düzenli cilt bakımı, su tüketimi, diyet, spor gibi doğal evde yapılabilecek uygulamalar en etkili olabileceklerdir. Bununla birlikte selüliti önleyeci daha birçok uygulama bulunur, bunlar şu şekildedir:
- Sigara ve alkol tüketimine son vermek veya sınırlandırmak
- Hormonal dengeyi sağlayacak takviyelerin alınması
- Doğru miktarda vitamin, mineral ve protein alımı
- Yoga, pilates, kardiyo hareketleri ve esneme egzersizleri
- Günde minimum 2 litre su tüketilmesi
- Fastfood gıdalardan olabildiğince kaçınma
- Aşırı tuz, şeker tüketimini sınırlandırma
- Güneşli günlerde güneş kremi kullanımı
- Hyalüronik asit, kolajen takviyeli cilt bakım uygulamaları
- Omega-3 içeriği zengin besin tüketimi (balık, ceviz, tohumlar vb.)
- Düzenli kimyasal peeling ve PRP gibi cilt sağlığı işlemleri yaptırma
- Aşırı kilolar mevcutsa liposuction veya lipoliz gibi tekniklerden destek alınabilir
- Stres unsuru oluşturan durumlardan olabildiğince kaçınma
Bu uygulamalar selülit oluşumlarını önleyici ve oluşum halindeki durumları da iyileştirici etkiler sağlamaktadır. Düzenli yapılan bu uygulamalara rağmen etkili sonuç alınamıyorsa medikal masaj (G5 masajı), lazer veya ultrason teknikli işlemler ya da akupunktur, ozon terapi gibi GETAT işlemlerinden destek alınabilir.
Bazı durumlarda cilt deformasyonuna bağlı karın, uyluk, kollar gibi bölgelerde deri sarkmaları olabilmektedir. Bu durumlarda zayıflama sağlansa bile deri sarkmasına bağlı form bozukluğu devam eder ve selülitler de iyileşememektedir. En sık karın ve uyluklarda gözlenen bu durumlar için karın germe ameliyatı veya bacak estetiği uygulamalarından yararlanabilirsiniz.
Selülite iyi gelen yağlar nelerdir?
Cilt bakımı uygulaması olarak hindistan cevizi yağı, biberiye yağı, argan yağı, badem yağı, jojoba yağı, limon yağı, lavanta yağı, greyfurt yağı ve rezene yağı selülite iyi gelen yağlardandır. Bu yağların kimisi uçucu özelliktedir, bu sebeple cilde uygulandığında tahrişe ve kızarmalara sebep olabilir. Uçucu olan yağlar uygulanırken taşıyıcı yağlar ile seyreltilmesi daha sağlıklı bir uygulama metodu olacaktır.
